DOĞUMLA YETİŞKİNLİK ARASINDA (FARKI DOĞURAN) NELER OLUP BİTİYOR?
Çocukların gelişmek için ihtiyaç duydukları sağlıklı ve güçlü ebeveyn çocuk bağı için ebeveynlerden en az birinin sevgi dolu bağlantısı gereklidir.
Araştırmalar en azından bir yetişkinin çocukla kuracağı güvenli bir bağın, çocuğun fiziksel, duygusal ve ruhsal sağlığı açısından gerekli beyin gelişimi için hayati öneme sahip olduğunu göstermektedir.
Neden bu araştırmalar için zaman ve para harcarız da o araştırmanın sonuçlarını yaymayız acaba?
Ebeveynlere en önemli işlerinin sağlıklı, güçlü bir ebeveyn çocuk bağı kurmak olduğu söylenilmez. Çocukların gelişimleri için gerekli bu kritik bilgi, medyada kendini gösterememiştir. Anne babalar bebeklerini tutacak yeni bir ürünün yararlarını, onları kucaklarında tutmanın ne kadar önemli olduğu bilgisinden daha fazla duymaktalar. Çocuklarımızın en çok ihtiyacı olan şey para ile satın alamayız. Çocuklarımız insani bir bağa ihtiyaç duyuyorlar. Tutarlı, sevgi dolu bir ilişkide gelişecek olan sağlıklı, güçlü bir ebeveyn çocuk bağı çocuklarımızın sağlığı ve optimal gelişimi için gereklidir. Bu bağ bizlerin ebeveynler olarak etkinliğimizin de anahtarıdır.
Çocukların çoğu bir krizde. Ebeveynler anne babalıkla ilgili kitaplar okuyor ya da kurslara katılıyorlar. Çoğumuz, mücadele içinde olduğumuzdan yanıtlar arıyoruz. Anne baba olmak çok emek gerektiren bir iştir ama her zaman mücadele gerektirmez. Büyük annelerimiz, babalarımız ve onların büyük büyük anneleri ve büyük büyük babaları ne anne babalık ilgili kitaplar okudular ne de kurslara gittiler. Bağ kurmakla ilgili bir bilgileri var mıydı? Hayır. Bizim büyük büyük anne babalarımız da bağ kurma hakkında bir şey bilmiyordu. Onların ebeveynliklerini farklı kılan şey bildikleri değil, nasıl yaşadıkları idi.
Büyük büyük anne babalarımızın zamanında, çocukların ihtiyaç duyduğu insan teması, güçlü bir ebeveyn çocuk bağını doğal olarak sağlayan bir yaşam tarzı sayesinde karşılanıyordu. Bebekler evde doğuyorlar, anne memesinden besleniyorlar ve ilk yıllarını evde geçiriyorlardı. Anne çocuk bağı ve ebeveyn çocuk bağı ayrılıklarla tehlikeye atılmıyordu. Ebeveynlerle çocukların yaşamları daha bağlı idi.
Yaşam tarzlarımız çarpıcı bir şekilde değişti. Bugün bebeklerin çoğu hastanede doğuyor ve biberonla besleniyor. Aradaki bağı erkenden tehlikeye atan bu olgu ebeveynlerin çocuklarına ayırdıkları zaman kısıtlamasıyla birleşiyor. Çoğu bebek ve çocuk annelerinden ve babalarından uzunca ayrı günler geçiriyorlar.
Modern yaşamın stres yaratan hızı aile destek süresini kısaltırken, çocukların ve yetişkinlerin televizyon ve bilgisayar karşısında giderek daha fazla zaman geçirmesi, ebeveyn çocuk bağını giderek zayıflatıyor.
Ebeveyn çocuk bağı bilinçli olan olarak yaratılmadığı ve doğal olarak geliştiğinden, yaşam tarzlarımız değişirken bu değişikliklerin çocuklarımızın sağlığı ve gelişimi için hayati öneme sahip bu bağı aşındırdığını fark edemedik. Yetişkinler bir şeylerin eksik olduğunu bilmezken, çocuklar biliyordu. Çocukların karşılanmamış bağ kurma ihtiyacı davranış bozuklukları olarak kendini göstermeye başladı.
Bazı yetişkinler, bu davranış bozukluklarını “Çocuklarımız için doğru olmayan ne?” diye soracağına “ Çocuklarımıza ne oluyor?” diye sorguladılar. Çocukların davranışlarının kaynağına bakmaktansa, çocukların davranışlarını değiştirecek ya da kontrol edecek yollar aramaya odaklandılar. Çocukların davranış sorunlarını kontrol etmek için buldukları çözüm ise, otoriter ebeveynlikti; baskı ile kontrol. Zaman, baskının davranış sorunlarını çözmek yerine artırdığını gösterdi.
Bu arada davranış sorunları için farklı bir soru soran ve farklı bir yanıt veren yetişkinler de vardı. Çocuklar da tüm diğer canlılar gibi, ihtiyaçları karşılanmadığında gelişmiyordu. Eğer bir fide iyi büyümüyorsa, yetişme koşullarına bakarız. “Yeterli güneş alıyor mu? Suyu var mı?” diye sorarız. Bitkinin büyümesi için gerekli koşulları sağladığımızda, bitki gelişir. İnsanın büyüme koşullarını doğru yerine getirirsek, çocuklar gelişir.
Giderek artan sayıda anne-baba, çocuklarının ihtiyaç duyduğu insani teması ve bağı artırabilmek için gerekli koşulları yaratacak şekilde yaşam tarzlarını değiştiriyorlar.
Şimdi sıra sizde…
Bizde…
Farkındalıkla…
Ebeveynler Olarak, çocuklarımızın İLK Ve EN ÖNEMLİ yol göstericileriyiz.
Yaşam yollarında ve maceralarında onlara yardımcı oluyoruz.
Sevgili anne babalar;
Sizlere bu önemli yolculuğunuzda eşlik etmek benim için çok değerli bir paylaşım. Bebeklik döneminden başlayarak, karşılaşma olasılığınız olduğunu düşündüğüm ana konularda sizlere önerilerde bulunacağım. Yolumuz meşakkatli, bir o kadar da değerli. Çocuklarımız bizim geleceğimiz; avuçlarımızın içinde tuttuğumuz değerin farkında olmamız dileğiyle…
Psikolog Nazlı Avcıl ÖKKE