Hamilelik, olağanüstü olayların peş peşe gerçekleştiği bir başlangıç sürecidir. Milyonlarca spermden yalnızca biri bu süreçte başarıya ulaşır. Yumurtlama döneminde yumurtalıktan serbest bırakılan yumurta hücresi, fallop tüpü tarafından yakalanır ve döllenme için sperm hücresini beklemeye başlar.
Gebeliğin 3. haftasında, döllenmiş yumurta rahim içine yerleşir. Bu aşamada bebeğinizin ilk hücresi olan zigot oluşur ve bu hücre, 40 hafta sonra dünyaya gelecek olan bireyin temelini oluşturur.
Döllenme gerçekleştiğinde zigot hızla bölünerek çoğalmaya başlar ve bu hücre grubu fallop tüplerinden rahme doğru ilerler. Rahme ulaştığında, bu hücre topluluğuna blastokist adı verilir. Blastokistin dış kısmı, rahmin iç duvarlarına tutunur. Bu süreçte, vücudunuz progesteron hormonu salgılamaya başlar ve bu hormon embriyonun rahimde tutunmasını ve gelişmesini destekler.
Bu haftadan itibaren embriyo rahim içinde yerleşerek rahmin kan damarlarına ulaşır ve gelişimi hızlanır. Embriyo henüz çok küçük olduğundan ultrasonla görülmesi mümkün değildir. Ancak, kandaki beta-hCG hormonu ölçülerek hamilelik tespit edilebilir.
Hamileliğin ilk iki haftası, döllenmenin gerçekleştiği an tam olarak belirlenemediği için, gebeliğin başlangıcı olarak kabul edilir. Hamilelik haftası, son adet döneminin ilk günü esas alınarak hesaplanır. Eğer adet döngünüz düzenli değilse, gebeliğin ilk üç ayında yapılan ultrason ölçümleri dikkate alınarak tahmini doğum tarihi belirlenir ve takipler bu tarihe göre yapılır.