Bu ayın sonunda çocuğunuz:
Aktiviteleri taklit edebilir
Kağıt üzerinde karalama yapabilir
Çocuğunuz şunları da yapabilir:
3 kelime kullanabilir
Taklit ederek nesneleri fırlatabilir
Çocuğunuzun şunları da yapması olasıdır:
6 kelime kullanabilir
Koşabilir
Hatta çocuğunuz şunları bile yapabilir:
Ayağıyla topa vurabilir
Yardım alarak dişlerini fırçalayabilir
MERAK ETTİKLERİNİZ
Kötü Yemek Yeme Alışkanlıkları: Çocuğunuz çok az yemek yiyor, yediğinde de sadece birkaç lokma yetiyor olabilir. İş, yemek yemeğe ve büyümeye gelince çocuk anatomisi ilginç bir güzergah izler. Ebeveynin gözüyle minik porsiyonlar aslında çocuk metabolizması için yeterli miktardadır. “Yetersiz beslendiği” iddia edilen çocuk, büyümesi için yeterli besini alıyordur. Sizin işiniz, onların sağlıklı beslenmeleri için gerekli besinleri içeren yiyecekleri onlara sunmaktır. Bırakın, onların ilginç metabolizmaları gerisini halletsin.
Dengesiz Yemek Yeme: Çocuğunuz bir gün durmadan yiyor, ertesi gün ağzına bir lokma bile koymuyor olabilir. Bu garip düzen ile bile çocuğun metabolizması onun büyümesi için yeterli besini alır. Örneğin, bir gün sabah kahvaltısını çok iyi yapar fakat sonraki öğünlerde hiçbir şeye dokunmaz, diğer bir gün sabah kahvaltısına dokunmaz, öğle yemeği yer, akşam yemeği yemez. Daha sonraki gün ise sadece akşam yemeği yer. Aslında buna gün gün değil de bütün hafta itibariyle baktığınızda, yeterli besini aldığını görürsünüz. Şimdilik bu dengesiz yemek yeme durumunu görmezlikten gelip, onun açlık ve tokluk durumuna göre kendi kendine yemek yemesine izin verirseniz, ileride daha sağlıklı bir alışkanlık geliştirmesine yardımcı olmuş olursunuz.
Yemek Alışkanlığında Değişiklik: Çocuğunuz küçükken ona verdiğiniz hemen hemen her şeyi yiyordu, şimdilerde ona yeni bir şey denetemiyor, hatta eskiden sevdiklerini dahi yediremiyor olabilirsiniz. Hareketli ve mutlu bir çocuğun yeme alışkanlığındaki bu ani değişiklik, kendi isteklerini sizin üstünüzde denemeye kalkmasından ileri gelir. Erken yaşlarda sadece karnının tok olması ona yetiyorken, şimdi artık düşünce tarzı eskisi kadar basit değildir. Bu bakımdan onu beslemek daha da zor bir hal alır. Başkaldırı bu yaştaki çocuklarda normal olduğu için ona karşı gelmek mantıklı olmaz. Savaşa sebep vermeden bırakın seçim özgürlüğünü kullansın. Ancak, yemek yememenin yanında huzursuzluk ve gelişmeme varsa mutlaka doktorunuza başvurun.
Yabancılardan Şüphelenme: Çocuğunuz aileden olmayan yakın bir dostunuz geldiğinde hemen arkanıza saklanıyor olabilir. Bu abartılmış görünen korku, yaşına uygun bir davranıştır. Bu davranış sizi ne kadar utandırsa ve diğerlerinin kalplerini kırsa da kötü bir şey değildir. Çünkü düşündüğünüzde bu, çocuğunuzun herhangi bir yabancının uzattığı şekere yüz vermeyeceği anlamına gelebilir ve rahatlamanızı sağlayabilir.
Yabancılardan Hiç Korkmama: Her çocuk yabancılara şüpheyle bakmayabilir. Bazı çocuklar mizaçları gereği ya da çok erken yaşlarda kalabalık çevrede bulunmalarından dolayı diğerlerinden daha korkusuz ve girişken olabilirler. Onlardaki bu rahatlık o kadar fazladır ki, ebeveynleri güvenliklerinden şüphe duyar. Eğer çocuğunuz size sormadan ona gülümseyen bir yabancıya yönelmekte ise onu hemen durdurun ve “Eğer birine merhaba diyeceksen benim haberim olsun” deyin. İlk başta zor olabilir fakat tekrarla bunun neden böyle olması gerektiğini anlayacaktır. Amacınız, onun mantıksızca korkmasını değil akıllı bir dikkatliliğe sahip olmasını sağlamak olmalıdır.
Banyo Yapmayı/Giyinmeyi vb Reddetmek: İkinci senede bütün çocuklarda her şeyi reddetme modası baş gösterir. Bir çocuk yemek yemeyi, giyinmeyi, dışarı çıkmayı, içeri girmeyi ve akla gelebilecek her şeyi herhangi bir mantığa bağlı olmadan sadece reddetme uğruna reddeder. Bunun altındaki esas neden bağımsızlık isteğidir.
Çarpık Dişler: Başlangıçta yeni çıkan dişler çarpık olsa da bunlar zaman içinde diğer dişlerin de çıkmasıyla düzelirler. Çocuğunuzun dişleri ile bir problem olsa dahi, 8 yaşından önce ne yapılacağına hiç kimse karar veremez.
Azı Dişlerin Çıkması ile Gelen Huzursuzluk: İlk dişlerini çıkartırken kullanılan yöntemler azı düşleri için de geçerli olabilir; temiz bir parmak ile diş etini ovalamaz, buzlukta soğutulmuş diş kaşıma halkası ( içi su dolu olanları kullanmayın, kesici dişleri ile halkayı keserse canı acıyabilir) gibi. Diş çıkarma, çocuğunuzu huzursuz ve hatta hafif hasta dahi yapabilir, fakat başka belirtiler ( ateş, ishal, öksürük vb) de varsa doktorunuza danışın.
BİLMENİZ GEREKEN ÖNEMLİ ŞEYLER
Öğrenme, Düşünme ve Yeni Deneyimler Nasıl Teşvik Edilir?
Çocuklar birinci yaşlarında diğer yaşlarından çok daha fazla şey öğrenirler. Öğrenmeleri gereken en önemli şey öğrenme aşkıdır. Her çocuk müthiş bir merak duygusu ile doğar. Fakat merak duygusunun bu yaratıcı rotasına devam edebilmesi için beslenmeye ve desteğe ihtiyacı vardır.
Öğrenmenin çocuğunuz için hayat boyu süren sevgi dolu bir uğraş olması için onun merak duygusunu şimdiden nasıl destekleyebilirsiniz: Kabul edin, teşvik edici olun ve sorularını cevapsız bırakmayın. Açıklamalarınızın kısa ve basit olmasına önem verin. Araştırma yapmasını kabul ve teşvik edin. Çocuğunuzu değişik ortamlara götürün. Müzeler, oyun alanları, süpermarketler, parklar, hayvanat bahçeleri… Onun mümkün olduğu kadar çok deneyim elde etmesini sağlayın; salıncakta sallanmak, kaydıraktan kaymak, çocuk havuzunda su sıçratmak, çiçek dikmek, otları sökmek, top oynamak, kek hamuruna un karıştırmak, boya yapmak, masayı hazırlamak, asansör düğmesine basmak gibi. Deneyim elde etmek için olanaklar sonsuzdur. Deneyim tek başına değerlidir fakat sizin de sözlü açıklamanız ( “Gördün mü, daha hızlı itince salıncak da daha yukarı çıkıyor” veya “Bak şimdi sen düğmeye basınca kırmızı ışık yanacak” ) eşliğinde daha da değerli olacaktır. Aşırı televizyon seyretmesini engelleyin. Öğrenmeyi günlük aktivitelerin bir parçası yapın; bir kraker mi yoksa iki tane mi istersin, mavi kazağını mı yoksa kırmızı kazağını mı giymek istersin gibi. Öğrenmeyi eğlence haline getirin. Siz ona örnek olun; öğrenmenin yaşı olmadığını, araştırmak, keşfetmek için hiçbir zaman geç olmadığını ve öğrenmenin hayat boyu süren bir deneyim olduğunu gösterin. Öğrenme konusundaki heyecanınız her zaman bulaşıcıdır.
ÇOCUĞUNUZUN BİLMESİ GEREKEN ÖNEMLİ ŞEYLER
Okumak Çok Önemli Bir Şeydir
Okumak çok çok önemlidir. Çocuklarınıza okumayı sevdirin. Bu sevgiyi aşılamada size yardımcı olacak fikirlerden bazıları; kitap seçerken resimlerin büyük, seçilebilir, parlak, gerçekçi ve neşeli olması gereklidir. Metni ne kadar sade olursa o kadar iyi olur. Her günün belli bir zamanını düzenli olarak kitap okumaya ayırın.
Yaratıcı olun; yazarın kelimelerini olduğu gibi okumanıza gerek yok, işi yaratıcılığa bırakıp değiştirerek okursanız çocuğunuz daha fazla bir şevk ile sizi dinleyecektir.
Katılımı sağlayın; karakterleri parmağınızla göstererek ona sorular sorabilirsiniz. Eğer hikayeyi ona ilk kez okuyorsanız, hikayedeki karakterleri onunla tanıştırın.
Kitabı ikinci defa okuduğunuzda onları parmağı ile göstermesini isteyin; fil nerede; onlar hakkında sorular sorun; inek ne yapıyor, çocuk niye bu kadar üzgün gibi.
Tekrarcı olun; çocuklar aynı hikayeyi defalarca duymaya bayılırlar. Bu tekrarlar sizi sıkabilir, ama genç kulaklar için bunlar son derece tatmin edicidir.
Kısa olun; yerinde duramayan yumurcaklar için hikayeleri ne kadar kısa tutarsanız o kadar iyi olur.
Sevecen olun; kitap okumayı, anne baba kucağının sıcaklığı ile bağdaştıran çocuklar ileride içleri kitap sevgisi ile dolu yetişkin olurlar. Ve tabii ki her konuda olduğu gibi kitap okuma konusunda da çocuğunuza iyi bir örnek oluşturun.
Farkındalıkla...
Ebeveynler Olarak, çocuklarımızın İLK Ve EN ÖNEMLİ yol göstericileriyiz.
Yaşam yollarında ve maceralarında onlara yardımcı oluyoruz.
Sevgili anne babalar;
Sizlere bu önemli yolculuğunuzda eşlik etmek benim için çok değerli bir paylaşım. Bebeklik döneminden başlayarak, karşılaşma olasılığınız olduğunu düşündüğüm ana konularda sizlere önerilerde bulunacağım. Yolumuz meşakkatli, bir o kadar da değerli. Çocuklarımız bizim geleceğimiz; avuçlarımızın içinde tuttuğumuz değerin farkında olmamız dileğiyle…
Psikolog Nazlı Avcıl ÖKKE
Kaynak: Eisenberg, A., Murkoff H., Hathaway S., Çocuğunuz Büyürken Sizi Neler Bekler, Epsilon Yayınevi, 2012.
: 16.08.2016